TARİHİ SÜREÇ İÇERİSİNDE SALGIN HASTALIKLAR

            Tarihin birçok devrinde Dünya’mız çeşitli salgın hastalıklara maruz kalmıştır. Bu salgınların bazısı bölgesel olup küçük çapta az kayıpla atlatılırken bazıları için aynı şeyi söylemek mümkün olmamıştır. Bu salgınların Dünya var oldukça zaman zaman ortaya çıkması beklenmektedir.            Gezegenimizin her köşesini milyonlarca canlı ile paylaşıyoruz. Bunların arasında mikroskobik ölçekte olan bakteriler, mikroplar ve virüsler de”TARİHİ“TARİHİ SÜREÇ İÇERİSİNDE SALGIN HASTALIKLAR” yazısının devamını oku

AÇLIK

Rahmetli büyük dedem Cöcü Ömer’e ithafen. Ruhu şad olsun…Akasya ağacına vuran ay ışığının gölgesi pencereden sızıp, Cöcü Ömer’in ak sakallarına vuruyordu. Karısı Emine çoktan uyanmış fakat daha erken olduğunu düşünerek yarı uykulu yarı uyanık haldeydi. Sabah ezanının okunmasını bekliyordu. Arada bir uykusundan sıçrıyor kocası Cöcü Ömer’in uyanıp uyanmadığını kontrol ediyordu. Kocasının huyunu iyi bildiğinden ondan”AÇLIK”“AÇLIK” yazısının devamını oku

HANGİ ŞULENİN BAHARI DEĞDİ YÜZÜNE GÜLİSTAN?

Gülistan bahçelerde yüreğime bir aşk kazınır şiirden; Boynu bükük kalmış gönül güllerime can suyu verilir aniden, Kadim bir sevdanın ateşi tutuşur yüreğimden, Kabe’ye ismimiz yazılır ummadığımız vakitlerden… Üç noktalı aminlerle yürürüm, yorgun gecelerin sabahına… Gözlerinden yüreğime binlerce hayal kapısı açılır yarına Üftadedir yorgun nefesim iffetinin yanında Avuçlarımızda aynı aminler yükselsin semaya; Rabbin kapısında… Latif şiirler”HANGİ“HANGİ ŞULENİN BAHARI DEĞDİ YÜZÜNE GÜLİSTAN?” yazısının devamını oku

Eläköön itsenäinen Suomi! (Yaşasın Özgür Finlandiya!)

(Beyaz Zambaklar Ülkesi’ni yurt edinenlere ithafen…) Yıl:1711, İsveç Kralı XII.Karl ülkesi Rusya tarafından işgal edilince Osmanlı’ya sığınıyor.Osmanlı’ya sığınmasından bir yıl sonra Rus Çarı Birinci Petro’nun Osmanlı’ya karşı uzlaşmaz ve düşmanca siyaseti yüzünden iki devlet arasında savaş patlak veriyor ve Sadrazam Baltacı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, Temmuz 1711’deki Prut Muharebesi’nde Ruslar’a karşı çok büyük bir”Eläköön“Eläköön itsenäinen Suomi! (Yaşasın Özgür Finlandiya!)” yazısının devamını oku

SOR BENİ

SOR BENİ Ben Anadolu’dan esen yelim Türkülerin hasret yüküyüm Elleri nasırlı bir babanın Toprak kokan bir ananın oğluyum ********* Tecrübesine doyamadığım Yesir Ahmet’in İçmeye kanamadığım vatanın Turana hasret al bayrağın Gurbet ellerde ki aydınlık şafağıyım *********** Güneşin altında kavrulan buğdayım Yağmurda mis kokan toprağım Üzerine çiğ düşen yaprağım Ben Anadolu doluyum *********** Tırpan sallayan delikanlılardan”SOR“SOR BENİ” yazısının devamını oku

ÜMİDİN KESMEK YASAK KILDI YARADAN

(Bozlak tarzında ilk şiirim, son bozlak ustası Neşet Ertaş’a saygıyla…) Kalk ana zalımlar beni çağırır Şafak sökmeden kapıya dayanır Boynum eğip zindana varırım sanır Zalıma boyun eğmek günah sayılır Kesekli tarlalar, kaçamam ovadan Yol ver Gezbel Dağı aşayım sırtından Son kez içeyim şeker şerbet suyundan Göçerim hicrete kuşların ardından Sevdiğime söyle ağıt yakmasın ardımdan Gelirim”ÜMİDİN“ÜMİDİN KESMEK YASAK KILDI YARADAN” yazısının devamını oku

ŞAİR

Üç noktanın manasını arayan bir garip dilenciyim, Garipliğin bin dört yüz yıllık gâm yükü var sırtımda Beni köleliğe mahkum edecek şairliğe açıldı gözlerim Üftadeyim soğuk ülkenin sökmeyen şafağında İftarı yok umut dalı uzanmış yüreğimin. Öpüldüğünde iyileşen yaralara acıktım Sanmayın yüzümdeki gamze sevincin mânâsı Batan her güneşin karanlığı var üzerinde. Ter yağışlı çetin yokuşlardan geldim gurbet”ŞAİR”“ŞAİR” yazısının devamını oku

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın